Birleşmiş Milletler’de (BM), İsrail’in Doğu Kudüs’teki yasa dışı yerleşim birimlerinin Filistin toplumu üzerindeki etkileri tartışıldı.
BM Filistin Halkının Vazgeçilmez Haklarının Kullanılması Komitesi ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) tarafından “İsrail’in Yerleşim Politikasının Filistin Toplumu Üzerindeki Etkisi” başlıklı çevrimiçi uluslararası konferans çok sayıda katılımcıyla düzenlendi.
BM Genel Sekreterinin Orta Doğu, Asya ve Pasifik’ten sorumlu yardımcısı Khaled Khiari, İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarındaki yerleşimleri genişletme politikasının, zorla tahliyelerinin ve el koymalarının çok endişe verici olduğunu söyledi.
Khiari, “Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkını baltalayan yerleşim birimleri aynı zamanda uluslararası hukuku da ihlal ediyor, işgali derinleştiriyor ve çatışma ve şiddete yol açan sorunları tetikliyor” dedi. O konuştu
‘Filistinlileri hapsedilmiş hissettiriyor’
BM Filistin Halkının Vazgeçilmez Haklarının Kullanılmasına İlişkin Komite lideri Büyükelçi Cheikh Niang, “İsrail’in Doğu Kudüs’teki demografik yapıyı değiştirmeye yönelik politikaları Filistinlileri hapsedilmiş hissettiriyor ve onları dünyadan ve Batı’nın geri kalanından izole ediyor. Banka.” değerlendirmesini yaptı.
Niang, İsrail’in yerleşim politikası, zorla tahliye ve yıkımlara, işgal altındaki Filistin topraklarında yerleşimcilerin artan şiddetinin eşlik ettiğine dikkat çekti.
Büyükçeçli Niang, “Bugün Kudüs, işgalci güç İsrail’in sistematik ve geri dönülmez bir şekilde şehrin dokusunu değiştirme ve işgali derinleştirme çabalarının simgesi haline gelmiştir.” söz konusu.
“Derhal durdurulmalı”
İİT adına bir konuşma yapan Büyükelçi Ali Butali, İsrail’in “tek taraflı” faaliyetleri ve şiddetinin uluslararası hukuka ve BM kararlarına aykırı olduğunu vurguladı.
Butali, “İİT, İsrail’e yasadışı sömürgeci yerleşim faaliyetlerini tamamen durdurma çağrısını derhal yineler” dedi. ifadesini kullandı.
“Filistin halkı bıktı”
Filistin’in BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Riyad Mansur da Filistin halkı arasındaki hayal kırıklığı ve öfkeye dikkat çekti.
“Evleri yanarken hiçbir önlem alınmadan aynı söylemlerin tekrarlanmasını dinlemekten bıktılar.” Vurguya vurgu yapan Mansur, alanda olumlu bir değişikliğe yol açmayan telaffuzların tekrarının yetersiz olduğunu belirtti.
Mansur, “Halkımıza ‘bekle’ demeye daha ne kadar devam edeceğiz? soruyu yöneltti.
İşgalin sona erdirilmesi için yardım talep eden Mansur, bunun bir an önce olması gerektiğinin altını çizdi.
